PLAK MI, CD Mİ?
(Yazan: Nedim
Kılıçalp)
Kayıt
medyalarını değerlendirirken elbette bir çok faktörü göz önüne almak gerekir.
Pratiklik, ucuzluk (üretimde), taşıma ve bulundurma kolaylığı, kopyalama
kolaylıkları, vs. yanında ses kalitesi tabii ki en önemli özelliktir.
CD'ler piyasada
ilk ortaya çıktıklarında plaklarla karşılaştırılmış ve avantajlarının
yanında önemli dezavantajlarının da olduğu görülmüştü. Bu kayıt medyası,
orjinali analog olan ses enformasyonlarının 16 bit çözünürlükle dijital
bilgi şekline getirilmiş hali olduğundan, sesi plak kadar orjinaline yakın
verememektedir. Bunun temel nedeni -biraz teknik bir konu olmakla birlikte-,
plakta kesintisiz olarak kaydedilmiş ses dalgalarının, CD’de dijitale
çevrilirken mecburen bir birim zamanda 2^16=65.536 parçaya bölünerek kaydedilmesi
şeklinde açıklanabilir (Bu birim zamani örnekleme frekansına tekabül eder
ki, mümkün olduğunca kısa olması arzu edilir; 48 KHz sampling ~ 1/48.000
sec. gibi).
Bunu
kağıt üzerinde bir grafiğe aktarırsak; plaktaki analog ses dalgalarının
kesintisiz ve temiz bir sinus dalgası şeklinde olduğu, CD’deki dijital
ses dalgalarının ise kesintili ve basamak şeklinde oldukları görülebilir.
Bu dijital bilgiler CD çalar veya amflikator tarafından tekrar analog
dalgalar hale dönüştürüldüklerinde, dijital basamaklar (bitler) arasinda
geçişlerde bir çıtırtı duyulmaması için, keskin basamaklar yumuşatılıp,
bir önceki bit ile bir sonraki bit arasındaki bir analog enformasyonla
doldurulur ve sonuçta orjinal halinden farklı bir dönüştürme işlemi elde
edilir.
Aradaki fark normalde çok az hissedildigi halde, deneyimli kulaklar ve
profesyoneller tarafından sıkça dile getirilir. Amatör dinleyiciler bile
aynı albümün CD ve Plak (temiz) versiyonunu kaliteli bir müzik setinde
dinlediklerinde aradaki farkı hissedebilirler. Bunu minimuma çekmek icin
daha yüksek çözünürlüklü kayıtlar piyasaya çıkarılmıştır (20 bit). Ancak
bunlar profesyonel ve orjinal stüdyo kayıtları olduklarından her albüm
için piyasada bulunamazlar ve daha pahalıdırlar. Ayrıca tekniğinden anlaşılabileceği
gibi, kullanılan CD çaların da ses kalitesinde önemli rolü vardır. Ancak,
artık günümüzde bu tip aletler CD 16 bit olduğu halde genellikle 20 bite
tamamladığı için, CD çalar kalitesine bağlı fark minimize edilmiştir.
Bu tip bir dezavantaj en çok klasik müzik parçalarında hissedilir ki,
örneğin; uzaktan gelen bir keman sesinin dijital kaydı dinleme sırasında
analoga çevrilirken sesin genliğinin az olmasından dolayı dijital kayiplar
çok fazla hissedilebilir.
CD'nin ses
kalitesi açısından avantajları da yok değildir. Sesin dinamiği plağa göre
çok daha iyidir ve sınırlara yakın bas ve tiz seslerin bozulmadan yuksek
genliklerde hoperlörden çıkması olasıdır. Ayrıca CD çalarların pikaba
göre distorsiyonları çok çok azdır.
Ses
kalitesinin dışında diğer bir çok faktör açısından tabii ki CD daha iyidir,
bir tek faktör hariç: Özellikle Elvis gibi plak teknolojisi zamanında
ortaya çıkmış bir sanatçının albümleri koleksiyon amaçlı toplanıyorsa,
plağın üstünlüğü tartışılmaz, zira onlar birçoğu kendi zamanında basılmış
"orjinal"dirler. CD’ler ise sonradan yapılma "kopya"lardır.
Üstelik Elvis'in bütün kayıtları analog makara teyplere yapılmıştır. Dolayisi
ile CD'leri AAD veya ADD şeklinde piyasaya sürülür (Analog kayıt, Analog
veya Dijital mixing-editing, Dijital medya). Tabii ki günümüzdeki sanatçıların
CD’leri de bu anlamda (günümüzde plak basılmadığı için) orjinaldirler
(DDD). Ayrıca Elvis'in plak zamanlarında basılmayan albumlerini de unutmamak
lazım.
Bir de CD'lerin
zamanla bozulma problemleri vardir ki, karanlik ve serin ortamda çizilmeden
saklasanız dahi bir süre sonunda orjinal CD’deki enformasyonu saklayan
aluminyum katmanda mantar vs. etkenlerle bozulmalar meydana gelebilir
(Burada kullanıcının yapabileceği bir şey yoktur). Bunun için 20 bit profesyonel
CD'ler altın katmana basılırlar ve GOLD etiketiyle satılırlar. CD-R ise
bu açıdan daha güvensiz olmakla birlikte, GOLD olanlar icin 100 yıl garanti
verilebilmektedir (Tabii ki bunun sırrı eskitme tekniklerinde yatıyor,
kimse 100 sene beklemiyor). Plaklar ise bu açıdan daha güvenli denebilir.
18-20 derece sıcaklıkta yüzyıllar boyu saklanabilir, tabii "cover"ı
hariç.
Günümüzde
CD'nin dezavantajlarını daha da minimize edebilen SACD (Super Audio Compact
Disc) veya DVD-Audio gibi medyalar piyasaya çıkarılmıştır, ancak daha
çok yeni teknoloji ile kayıt yapabilen günümüz sanatçıları için söz konusudur.
Yakın bir gelecekte ise; yüksek çözünürlüklü (24 bit), mekanikten tamamen
arındırılmış (chiplerde saklı) kayıt medyaları gündeme gelecek...
|