"TAKLİTÇİLİĞE
NİYE KARŞIYIZ?"
(Yazan: Korkmaz
ULUÇAY)
Elvis’in dünyanın en çok fotoğrafı çekilmiş insanı olduğu söylenir.
Kral’ın gelmiş geçmiş en yakışıklı insanlardan biri olduğu da gerçektir.
Buna rağmen O’nun fotoğraflarını bile sitemize koyarken “bu ötekine göre
daha da hoş” diyerek bir seçim yapıyoruz. Dolayısıyla, yukarıda görülen
ve bir taklide ait resmin normalde sitemizde yer alması mümkün olamazdı.
Ama olayın boyutlarının ne kadar ciddi seviyeye geldiğinin
anlaşılması açısından, "istemeden de olsa" koymaya karar verdik.
Aslında, yukarıdaki resme baktıktan sonra bir de “taklide neden karşı”
olduğumuzu anlatmaya gerek yok. Yine de bazı mesnetsiz savları çürütmek
açısından bu yazıyı kaleme aldık.
Her şeyden
önce şunu belirtmekte fayda var: Elvis’in idol olarak görülmesi son
derece doğaldır. Bu kadar başarılı, karizmatik ve yaşarken efsane haline gelmiş
birine öykünülmesi elbette normaldir. Hele genç hayranların O’nun giyinişini,
saçını, davranışlarını örnek almaları ve O’na öykünmeleri daha da sık görülen
bir olaydır. Bir okul müsameresinde Elvis gibi giyinmiş, O’nu canlandıran bir
çocuğa “çıkar o elbiseyi!” demek saçmadır. Ama koca koca adamların sahneye Elvis
olarak çıkıp bunu sürekli bir şekilde yapmaları ve hatta meslek edinmeleri başka
bir şeydir.
Sokaktan
geçen insanlara Elvis’i sorun, herkes tanır. Ama taklitlerinin ismini sorun,
bakalım kim isim verebilecek. Biz bile senelerdir bu işin içinde olmamıza rağmen
2-3 kişiden fazlasını sayamayız. Çünkü taklitlerin tanınmasına, kalıcı olmasına
imkân yoktur, birileri onlara “Ay, aynı Elvis gibisiniz!” dese bile... Elvis bir
tanedir ve kimse Elvis olamaz.
Elvis’i
sevdiği için taklit edenler olabilir. Fakat taklitlerin çoğunun Elvis’i
kullanarak dikkat çekmeye çalıştığı bir gerçektir. Bazıları sevdiği için yapsa
bile, hepsinin “yanlış bir şey” yaptıklarını bu yazıda anlatmaya çalışacağız.
Taklit kavramı
Bir bayana bazen “takıların ne güzel!” dendiğinde: “Aslında imitasyon”, “taklit”
veya “sahte” der. Sahte ve taklit kelimeleri kavram olarak birbirine
yakındır, bunu akıldan çıkarmamak lazım. Elvis dünyasını “Sahte Elvisler”in
kaplaması ve neredeyse gerçeğinin geriye itilmeye çalışılması kabul edilecek şey
değildir. Hayatta kendine özgü bir şey yapamayan ve üretemeyenler taklide
başvururlar. Bunu her alanda görebilirsiniz. Bu da akılda tutulması gereken
diğer bir şeydir.
Pek çok şarkıcı, kariyerine birini örnek alarak başlar. Elvis, bu açıdan
günümüzde ünlü olan bir dolu şarkıcının ilk idolü olmuştur. Tüm dünyada olduğu
gibi, yurdumuzda da bu böyle olmuştur ve hâlâ olmaktadır. Nitekim Barış Manço
olsun, Cem Karaca olsun kariyerlerinin ilk dönemlerinde Elvis şarkıları
da seslendirmişlerdir. Ama sonra kendi kişiliklerini ve tarzlarını yaptıkları
müziğe yansıtarak tarihe altın harflerle geçmişlerdir. Onların zamanında
birilerini sürekli taklit eden yok muydu, elbette vardı. Ama hiçbiri kalıcı
olamamış ve silinip gitmiştir.
Kendi kimliğini bırakmak
Bugün, hayatı gerçekten başlı başına parıltılı bir senaryo oluşturan Elvis
hakkında yapılan müzikaller ve filmler gereğinden çok azdır. Sebeplerinden en
başta geleni, “O’nu canlandırmak için O’nun kadar karizmatik birini bulma
konusunda çekilen zorluktur. Sesini ve görüntüsünü benzetseler bile (hatta
bazıları bunun için estetik ameliyat bile oluyor) yine de aynı derecede
etkileyici bir görüntüyü yansıtamıyorlar. Elbette O’nu bir müzikal ya da filmde
canlandıran kişinin O’nun gibi giyinmesi ve davranması normaldir. Bunu göz önüne
alarak taklitlerin “tamam işte, biz de tiyatro yapıyoruz” falan demeleri gerçeği
yansıtmaz. Yaptıklarının ne tiyatroyla ilgisi vardır, ne müzikalle… Böyle
söylemek herşeyden önce gerçek tiyatroculara bir saygısızlıktır. Ve de
şarkıcılara…
İnsanın kendi kimliğini bırakarak başka bir insanın kimliğine bürünmesi normal
bir şey değildir.
Elvisçiler karşı, bazı medya yandaş
Dünyada Elvisçilerin yüzde doksana yakını bu taklit olayını tasvip
etmemektedir. Biz de üyelerimiz arasında yaptığımız ankette aynı sonuca ulaştık.
Peki niye bunların sayısı bu kadar çok? Sokakta herkes normal şekilde yürürken,
birisi bağıra çağıra soyunsa, medya elbette onu görüntüler. Medyanın birini
görüntülemesi onun “iyi” olduğunu göstermez. Dünyada medyanın bu olayın
büyümesinde rol oynadığı bir gerçektir. Binlerce Elvisçi arasında bir tanesi
Elvis kılığına girmişse, medya doğal olarak o kişiyi çekiyor. Tabii, bazen aynı
medya kuruluşunda bile tutanlar olduğu gibi, karşı olanlara rastlıyoruz. Bazı
medya kuruluşları bunları gündemde tutmasa, kısa süre sonra bunların sayısının
çok azalacağını düşünüyoruz.
Bizim yaptığımız faaliyetlerin duyurulmasında, fan kulübümüzün tanıtılmasında
medyanın katkısı yadsınamaz. Çok değerli basın mensuplarıyla tanıştık geçtiğimiz
zaman içinde. Ama az da olsa maalesef bizi montajda taklitlerle aynı kulübe
sokan ya da gecelerimize gelip “taklit yok diye” çekim yapmaktan vazgeçenlere
rastladık. Ümidimiz taklide prim verenlerin azalması, diğerlerinin artması
yönündedir. Nitekim bizim taklitlerle aynı safta yer almadığımızı son zamanlarda
hemen herkesin anladığını görüyoruz.
EPE uzak duruyor
Resmî (official) fan kulüplerin yaptıkları organizasyonlardan evvel Elvis
Presley Enterprises ile imzaladıkları sözleşmelerin 15. maddesinde “kulübün
Elvis taklidi kullanmasının yasak olduğu” açıkça yazar. Buna rağmen bir fan
kulüp bu taklitleri kullanıyorsa, ya resmî değildir ya da izinsiz yapmaktadır.
EPE geçmişte bu taklitler için açılan davalarda, bunun bir “parodi” olarak
değerlendirildiği için taklitlere ceza verilmediğini belirtmiştir. EPE’nin şu
anki politikasının taklitlere uzak durmak olduğu söylenebilir.
O kostümler kime yakışır?
Elvis’in 70’li yıllarda giydiği ve “jumpsuit” denilen kostümlerinin
bazıları renk ve desen açısından çok iddialıdır. Buna rağmen o kıyafetler içinde
Elvis’i görenlerden bugüne kadar kimsenin negatif bir yorum yaptığına tanık
olmadık. Aksine, “Vay canına, ne kadar karizmatik” şeklinde değerlendirmeler
gelir. Ama o elbiseleri herkes taşıyamaz. Nitekim bire bir diktirip aynı
elbiseyi giyenlerin çoğu –en hafif tabirle- “komik” duruma düşmektedir.
Taklitlerin düştüğü durum budur.
Devamı var...
1
2
3
|