"ELVIS
HERŞEYİN FARKINDAYDI"
(Yazan: Korkmaz
ULUÇAY)
|
Tarih 24 Temmuz 1970... Elvis, Las Vegas'taki şovlarını içeren belgesel
film "That's The Way It Is" için Hollywood'daki RCA Stüdyoları'nda prova
yapıyor. Seslendirdiği şarkılardan biri de, ilk kez 1969'da Memphis
American Studios'ta kaydettiği ve "Back In Memphis" albümünde yayınlanan
bir parça: "Stranger In My Own Home Town"...
Şarkıda, memleketi olan şehre geri dönen ama gördüğü tavır yüzünden
artık kendini bir yabancı gibi hisseden biri anlatılır. Elvis şarkıyı
daha öncekinden çok daha yavaş bir tempoda ve klasik bir blues tarzında
söyler. Bu informal (gayrı-resmi) provada, pek çok kez yaptığı gibi,
Kral şarkı sözlerini değiştirerek etraftakileri kahkahaya boğar. Ama her
espride olduğu gibi aslında buradakilerde de gerçek payı vardır.
-"I'm goin' back to Memphis, I'm gonna start driving that motherf....n'
truck again ...
yeah, ol' Joe, Charlie and Richard gonna starve to death,
yeah Sonny'll be in the pen ... "
-Memphis'e dönüp o kahrolası kamyonu sürmeye başlayacağım yine...
Joe, Charlie ve Richard açlıktan ölecek,
Sonny ise hapse düşecek...
Bu kayıt resmi olarak ilk kez "Walk A Mile In My Shoes" isimli 5 CD'den
oluşan sette yayınlanır. Şarkıdaki küfürlü sözler biraz edit edilir.
Burada adı geçenler Elvis'in yakın arkadaşlarından oluşan "Memphis
Mafyası" olarak adlandırılan grupta bulunan kişilerdir.
Elvis herşeyin farkındaydı. Etrafında bulunan adamların aslında kendisi
olmasa bir şey olamayacaklarını biliyordu. Elvis'in korunması dahil
işlerini görmek üzere etrafında bulunan kişiler, her şeye "evet"
dedikleri için çok eleştirilmiştir. Ama başka türlü olabilir miydi?
Elvis'in her dediğini yapan bu adamlar gerektiğinde kendi bedenlerini
Elvis'e siper etmişler ve onun rahat etmesi için her istediğini
yapmışlardır. Yapmayanları Elvis uzaklaştırmıştır zaten. Bu başka bir
tartışma konusudur. Burada ele aldığımız konu Elvis'in pek çok şeyi
bilerek kabullendiğidir. Pek çok şeyi uğraşmaya değer görmemiştir. Onun
bu tutumu, farkında olmadığı anlamına gelmez. Farketmediğini düşünenler,
bir daha düşünmelidir.
Bu adamlar hiç olmazsa bir işlev görmektedirler. Peki sadece almaya
formatlanmış olan insanlar için ne demeli? Her türlü iyiliği kabul
ederler ama kendilerinin karşı tarafa bir iyilikleri dokunacak diye
ödleri kopar. Kendini uyanık zanneden, hatta yapılan iyiliğe müteşekkir
olmayı bırakın, kötülükle karşılık vererek akılları sıra küçük
çıkarlarını gözeterek hareket edenler, sonunda kaybetmeye mahkûmdurlar.
Kendini akıllı zanneden bu tipler, karşısındakini akılsız yerine koyarak
onun zekâsına da hakaret etmektedirler. Ölçüm yapılsa genelde bu
tiplerin esas akıllı olmadığı ortaya çıkar. Ve bunlar neleri
kaybettiklerini asla bilemezler.
|